1 Mayıs 2010 Cumartesi

Bir yemin ettim ki dönüp duruyorum

Alpişim, minik tontişim,

Seni ilk yurtdışı seyahatimiz için evde bıraktığımızda 'tövbeler olsun bir daha bırakmam' demiştim biliyorsun. Ama bu kısa ayrılıklar hem sana hem de bize iyi gelecek göreceksin. Şu anda Anna Blume' de oturmuş kahvaltımızı bekliyoruz. Kollwitzstrasse tam bir bebe-çocuk diyarı. Bisiklete binenler, bisiklete binen annelerinin sırtında etrafı kesenler, babalarının omuzlarında keyif yapanlar hep burda. Seninle de bir gün geleceğiz, korkma.
Dün ilk günümüzdü. Tüm gün yürüdük, Mitte' yi kolacan ettik. Berlin' in yanında bizim ilk göz ağrılarımız Pforzheim ve Ingolstadt' a şehir demek ayıp gibi. Hele benim minik IngolSTADT !!

Şimdi seninle telefonda konuştuk, ben de seni çok özledim birtanem.
Kahvaltımız bitti, tabana kuvvet gezme zamanı geldi. Belki bisiklet kiralarız. Akşam yemek yediğimiz White Trash (mmm lecker) ve şimdi oturduğumuz Anna Blume' yi bize tanıştıran Urban Confessions' a teşekkürlerimizle yola devam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder